Telif

Menâhicü'l-ahlâkı's-seniyye fî mebâhici'l-ahlâkı's-sünniyye

Yazar : Abdulkādir el-Fakîhî

Detaylar

Katalog Türü Ahlak
Eser Numarası 347
Eser Adı Menâhicü'l-ahlâkı's-seniyye fî mebâhici'l-ahlâkı's-sünniyye
Müellif Tam Künyesi Abdülkādir b. Ahmed b. Ali el-Fakîhî
Müellif Bilinen Kısa Adı Abdulkādir el-Fakîhî
Yüzyıl (Hicri) 10.
Yüzyıl (Miladi) 16.
Vefat Tarihi Hicri 989
Vefat Tarihi Miladi 1581
Dil Arapça
Kütüphane Adı Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi
Koleksiyon Adı Reşid Efendi
Koleksiyon (Demirbaş) Numarası 00481
Varak Numarası 1b-208b vr.
Hattat-Müstensih Ya‘kūb b. Muhammed
Yazma İstinsah Tarih 1302H
Yazı Türü Nesih
Eserin Türü Telif
Eserin Tanıtımı ve İçerik Bilgileri Felsefî ahlâk literatürü içeriğine sahip eserin mukaddimesinde müellif; şüphesiz ahlâk ilmi hakkında bir risâle incelediğinden bahsederek esere giriş yapar. Ve ahlâk ve literatürü hakkında bazı mülahazalarda bulunur. Genel çerçevede iki ana bölümden oluşan eserin bu bölümlerinde güzel/iyi ahlâk ve kötü ahlâk; tanımı, kaynakları, fayda ve zararları, fazilet ve rezîletleri açısından işlenmektedir. Müellif eserinde esasında önceki ahlâkçıların aksine farklı bir yöntem belirlemiştir. Filozof ve sûfîlerin ahlâk anlayışlarına değinmiş bunların görüşlerine yer verirken "alâ nehci’l-hakîm/hukema" tarzında ibarelere yer verir. Eserin en önemli farkı ise ahlâkî terimlerin ve ahlâk alanında kullanılan ibarelerin tek tek zikredilip detaylıca açıklanmasıdır. Bu bölümler iki ayrı şekilde her bir "maksad" altında ayrı birer fasıl içerisinde verilmiştir. müellif bu fasıllar için: "Bu (bölüm) en büyük ve en kuşatıcı fasıldır. Ve (bu fasıl) "ikinci maksad"la birlikte kitabın en önemli gayesidir" şeklinde bir açıklama yapmıştır. Ayrıca müellif bu fasıllarda bazı kavramlara dair açıklamalar yaparken "şiir"lere yer verir; bazan da "tenbîh", "fâide" gibi bazı başlıklar üzerinden gerekli gördüğü yerleri vurgular. Bunun dışında ahlâkî terimlerin açıklaması yapılırken "İbn Ebü’d-Dünyâ"dan (vr. 111 b , vr. 116 a, …) çokça alıntı yapılmıştır. Tasavvuf ıstılahı içerisinde yer alan ahlâkî terimlere dair açıklamalar da ise "kāle fi’l-avârif" (vr. 117 b, 118 a, …) tabiri çokça yer almaktadır. Müellifin bu eseri isminde de yer aldığı üzere "Sünnî İslâm dünyasında" ahlâk telâkkisini vermesi açısından çok önemlidir. Nitekim bu yorumu destekleyen en büyük etken müellifin istifade ettiği ahlâk eserlerini ve diğer kaynakları zikrederken döneminin ve sonraki dönemlerin en önemlileri arasında yer alan ahlâk eserlerine yer vermemesidir. Zannımızca bunun nedeni müellifinin Şiî olması dolayısıyladır. Buna örnek müellif Ahlâk-ı Adudiyye ve şerhlerini, İbn Sînâ’nın ahlâk eserini ve Sünnî birçok âlim ve filozofun eserlerini zikredip Tûsî ve İbn Miskeveyh gibi en meşhur ahlâk müellifilerine hiç yer vermemiştir. Müellifin başlıca istifade ettiği kaynaklar arasında ahlâk eseri olanlar şunlardır: Adudüddin el-İcî ve onun eseri üzerine yapılan iki şerh; Tabersî: Mekârimü’l-Ahlâk; İbn Sînâ; Kocanişancı: Mevâhibü’l-Hallâk; İhyâu ulûmiddîn ve Lübâb-ı ve Muhtasır-ı Lübâb; Aynü’l-İlm; Tergībü’l-münzirî; Maverdî; Âdâbü’l-mülûk; Muhtasarü’l-Ezkâr; Tenvîrü’z-zülm fi’l-cûd ve’l-kerem; Uyûbü’n-nefs; Sülûkü’l-havâs; Zerruk: Kavâidü’ş-şer‘iyye; Resâil Necmeddin Kübrâ; Hikem-i Atâiyye; Nevâbiğu’l-kilem vb. Genel olarak eser bir mukaddime iki “maksad” ve her biri ayrı “maksad”da zikredilen iki hâtimeden müteşekkildir.
Eserin Konu Başlıkları Mukaddime: Mizacın(hulk) Tanımı Kısımları: Birinci Maksad: On fasıldan müteşekkildir. 1. Fasl: Ahlâk-ı hamidenin harf harf sıralanması. 2. Fasl: Güzel ahlâkın (الخلق الحسن) tarifi hakkında. 3. Fasl: Güzel ahlâkın meyvesi ve (sağladığı) faydalar. 4. Fasl: Güzel ahlâkî övmek ve ona teşvik etmek. 5. Fasl: Hiddet hakkında. 6. Fasl: Ana ahlâkî erdemler (ahlâkın ilkeleri): hikmet, şecaat, iffet, adalet. 7. Fasl: Alfabetik tertib üzerine tek tek (ele alınacak şekilde) her bir ahlâkî (kavram) hakkında sözler(ahlâki kavramların alfabetik olarak sıralanıp ve açıklanması): -أ – el-ihsân; el-ihlâs; el-îsar; ittibâü’s-seyyie bi’l-hasene; el-ihsân li-men esâe(kötülük edene iyi davranmak); el-istikamet; el-iktisâd fi’l-ibadet; el-iktisâd fi’l-maîşet; el-iştiğâl bi-aybi’n-nefs an uyûbi’n-nâs; el-insâf; اتيان الرخص; el-i‘tikâd ma’t-teslîm; el-iftîkārü’l-ihtiyârî; el-infâk min gayri…; infâku’l-mali’s-sıyâneti’l-arz(انفاق المال الصيانة العرض); emir bi’l-ma‘rûf bi‘tibâri ba‘di envâihî ve aksâmihî; ictinâbü’ş-şübhe ve ittikāu mâ lâ be’se bihî; el-islâh beyne zâti’l-beyn)ke islâhi beyne fieteyn(فئتين ev beyne zevceyn.); imâtatü’l-ezâ ani’l-ehi’l-müslim(اماطة الاذى عن (الاخ المسلم; el-istişâre; el-istihâre: el-edeb (fi’l-avârif); el-ihtirâm; idhâlü’s-sürûr (ادخال السرور) (ale’l-müslim); el-istirşâd; el-irşâd bi’t-terbiye ve’t-ta‘lîm; el-irşâd li’l-a‘mâ ((الارشاد للاعمى; istiksâr (el-kalîl mine’l-hayr); itmâmü’l-amel; el-icmâl (fi’t-taleb); (ikrâmü’l-câr); icâbetü’s-sâil; el-e‘tâu (kable’s-süâl); el-ibtidâü bi’s-selâm; (ifşâü’s-selâm ve’l-ibtidâü bihî). -ب- bezlü’l-cehd ((بذل الجهد; bezlü’l-câh ((بذل الجاه; el-bezâze (pejmürde)ve’t-tekaşşuf (münzevî hayat yaşama) (والتقشف البذاذة); el-beşâşe ((البشاشة (tebessüm); el-buğz fi’llâh. -ت - et-tevâzu; et-tevbe; (et-teâvun ale’l-birr ve’t-takvâ); (et-teveddüd); (et-teennî); (et-tedbîr li’l-menzîl (ve yüabberü anhu bi-tedbîri’l-maîşe)); et-tekebbür alâ’l-mütekebbir; (tenzilü’n-nâsi menâzilehüm); (takdîmü’l-ehem); et-takvâ; et-tasavvuf; et-tefekkür; et-tedebbür; ta’mîru’l-bâtın; et-tecemmül ((التجمل; et-tehaddüs bi’n-ni‘me; et-tenazzuf ((التنظف; (tesabbür); (ve’t-tegāfül an-züleli’n-nâs); (tehammülü’l-ezâ); (et-tehennie); (et-teslîm li-mâ cerâ bihi’l-kader); (terkü’l-ezâ); (terkü’l-betâle); (terkü meâdâti’r-ricâl); (terkü’t-tekellüf); et-teksîr; takdîmü’s-sadaka; et-tearrüf ila’llâh; tâzîmü’n-nebî; tahsinü’l-a‘mâl; terkü’t-tedbîr (i‘timâden alâ mâ cerâ bihi’t-takdîr); تجنب مواضع التهم; tecennüb mevâdi’z-zülm; tecennübü’l-cülûs; tecennübü’l-kilem; et-teksîr (mine’l-ihvân); et-tesmiye (bi’l-ismi’l-hüsn); terkü’l-mirâe ve’l-cidâl; terkü’t-tetayyür (ترك التطير); et-teheccüd; takrîbü ehli’l-ilmi ve’l-hayr; tahmîdü’n-nefs (li-def‘i’l-melel); et-tetabbüb ((التطبب; (tıbbü’n-nebevî); et-teaşşuk (fi’t-tâati); tetimme. -ث - es-sebât(fi’l-emr ve’d-devâm aleyhi); es-sikātü bi’llâh. -ج - el-cihâdü’l-ekber(el-cihâd li’n-nefs); celbü’l-mesâlih. -ح - (el-hub fi’llâh); el-hilm; el-hayâ; hıfzü’l-emânet; hıfzü’l-ahd; hıfzü’l-ırz; حسن السمت; (husnü’t-tefhîm); husnü’t-taakkul; el-hıfz; husnü’l-mekâl (حسن المقال); husnü’s-samt; husnü’z-zan: tenbîh; el-hazm (الحزم) (kararlılık); husnü’l-iktirâz (ödünç alma: الاقتراض); husnü’t-taleb li’l-maîşe; husnü’l-muâşere; el-hamiyyet((الحمية. -خ - hidmetü’salihîn; hidmetü’l-fukarâ; hidmetü’l-ulemâ; hidmetü’l-ihvân; hidmetü’d-dayf (misafir); el-huşû‘; el-haşyet ve’l-havf mine’llâh; el-hidâ‘ fî cihâdi’l-küffâr (kafirlere karşı savaşta hile yapmak). -د - dârü’l-mefâsid; devâmü’t-tefekkür ve’l-i’tibâr; ed-dâb (الداب) fî talebi’l-ilmi ve’l-fezâil. -ذ - ez-zilletü li’llâh; ez-zukr; ez-zikr; ez-zebh li’n-nefs. -ر - er-rıfk fi’l-maîşe; (er-rahme li’s-sigār); (er-rahme li’l-miskîn); (er-rahme li’l-yetîm); (er-rahme li’l-hayevân); (er-rahme li’l-marîz (المريض); er-rızâ bi’d-dûni (alçak) mine’l-meclis; er-recâ; (er-rikkatü li’l-gayr…). -ز - ez-zühd; ez-ziyâre li’l-marîz (hasta ziyareti); ziyâretü’l-ahi(kardeş) fi’llâh teberrüken ve teveddüden. -س - es-sehâ; es-semâhet (cömert, hoşgörülü, müsamahakâr); es-selâm (tanıdığın ve tanımadığın kimseye karşılaşma anında selâm verme); es-setrü li’l-ayb. -ش - eş-şecaat; (eş-şehâmet); eş-şefaat; eş-şükr. -ص - es-sabr; es-sıdk; es-sulh/salâh; es-safâ ve’s-selâmü’s-sadr; es-sadâkat; es-sohbet; sohbetü’s-sâlihîn: Fâide; sohbetü’l-fukarâ: tenbîh; es-samt (susma); sılatü’r-rahm; es-savm; es-salâtü’l-ma‘neviyye. -ض - zabtü’n-nef ani’t-teferruk. -ط - et-tahâretü’l-bâtın. -ظ - ez-zannü’l-hasen. -ع - el-iffet; el-ilm; el-afv; (el-uzlet); (el-azm) (azimet); ulüvvü’l-himme; el-adl. -غ - el-gadâb li’llâh; el-gayretü’l-hamîdetü li’llâh; el-gıbtatü (gıbta etmek). -ف - el-fez‘ (الفزع) ila’s-salât (korku ve şiddet sıkıntılar esnasında namaza sığınmak); fi‘lün mâ lâ büdde minhü âdetün; el-firaset. -ق - el-kıyâm bi-hukūki’l-ihvân; el-kıyâm bi-adâbü’l-meclis; kabûlü’l-hak ve kavlihî; (el-kasdü ile’llâh); el-kanaat; kazâü’l-hâceti’l-müslim (müslümanın ihtiyacını giderme). -ك - kezmü’l-gayz; kefâletü’l-yetîm. -ل - likâü’l-kâdim; lüzûmü’t-tahâret; lüzûmü’t-teheccüd; lüzûmü’s-salavât; lüzûmü’l-me’sûre; lüzûmü’l-avâidi’l-cemîle (güzel adetler); lüzûmü’n-nevâfil. -م - el-mudârât; el-muhâtabatü bi-leyyini’l-kelâm; (el-muhâsebe li’n-nefs) ve’l-muhâlefetü lehâ; el-muâşeretü bi’l-ma‘rûf; ma‘rifetü’l-hakki li-ehlihi ve ma‘rifetühû li-men arafehû lek; (mücâlesetü’l-fukarâ’ ve’l-mesâkîn); mücâliesetü’s-sâlihîn; (muhabbetü’l-müminîn); muhabbetü’s-sâlihîn; muhabbetü ehli’l-beyt (en-nebevî); el-mükâfât (ale’l-cemîl bi’l-cemil); el-mizâh; el-murâkabe. -ن - en-niyyetü(’s-sâlihâ); en-nehy ani’l-münker; en-nasîha; en-nasîha li-men yedhulu ale’l-vulât; en-nasîha li-umûmi’l-müslimîn; en-nasîhatü’l-âmmeti; en-neyl; en-nezâhetü. -و- el-vera‘. -ه - همض النفس -ي - el-yakīn. Hâtime: Fî nebzetin mine’l-ahlâki’n-nebî/Hz. Peygamber’in ahlâkından örnekler: 1-5. Konuşması, giyinmesi, gülmesi, yemesi, içmesi. 6-10. Cömertliği, uzuvları, yürümesi, tevâzusu. 8. fasl: Esmâü’l-hüsnâ ile ahlâklanma ve esmâü’l-hüsnanın taalluku, esmanın bazı özellikleri ve bunlara taallük eden faydalar. İkinci Maksad: Yedi fasıldan müteşekkildir. 1. Fasl: Alfebetik olarak "el-ahlâkü’z-zemîme" hakkında serdedilen terimler. 2. Fasl: Ahlâk-ı zemîme 3. Fasl: Kötü ahlâkın meyveleri (zararlı neticeleri) hakkında “ve efâtuhâ li-tükrihin ve tecennübin.” 4. Fasl: Ahlâk-ı zemîmenin kaynağı ve sebepleri. 5. Fasl: Ahlâk-ı zemîmenin genel ve tafsili olarak tedavisi. 6. Fasl: Usûlü’l-ahlâki’z-zemîme. 7. Fasl: Alfabetik olarak ahlâk-ı zemîme’ye dair kelime ve ifadeler: -أ - el-intikād alâ ehli’llâh: Bu hastalığın “tedavisi”; işgālü’l-abdi ani’t-tâati; i‘tikādü kemâli’n-nefs; istinkâfü mine’t-teallüm; el-ittiâz; el-iltimâs uyube’n-nâs; izhârü’s-sırr ve ifşâühû; iksârü’d-dahk (gülmeyi arttırma); izhâru’l-ma‘siyye; el-ifrâtu fi’ş-şeyy; el-îzâü (eza veren şey); el-istihzâü bi’n-nâs; el-iânetü ale’l-ma‘siyyeti; el-intikâm li’n-nâs; istikşâf…; isâretü’l-fitne (fitneyi kışkırtma); el-ihtiyâl (kendini bağenmek); el-istimâ‘ ilâ hadîsi kavmin ve hüm lehû kârihûn; el-istitâle; el-emn min mekri’ş-şeytân; el-ısrâr alâ’z-zenbi (günah) maa recâi’l-mağfire; isti‘zâm mâ yu‘tîhi; izlâlü’n-nefs (izlâl: zillet); izhârü’l-fakr maa’l-kifâye. -ب- el-bağy; el-bühtân (“el-bağy”in çeşitlerinden biridir (iftira; suçlama); el-buhl ve’ş-şuhh (cimrilik); el-batâle (tembellik). -ت – et-tecessüs; et-tebzîr; et-tenattu’ ve’t-teammuk (müşkilpesent; inatçı); et-temâvüt ve’t-teennüs (temâvüt: bir işte ölüymüş gibi davranma); et-temellük (tevazuda aşırıya kaçma); et-tezellül li’l-ağniyâ li-ecli’l-gınâ; et-ta‘yîr li’l-müslim; et-tahkîr li’l-müslim; et-tezkiye li’n-nefs; et-tecebbur; et-tekellüf; et-taarruzü’l-beliyye ve’t-töhme; et-tekellüm bi’l-menhiyyi anhü (التكلم بالمنهي عنه); tazyîi’l-vakti bi-mâ lâ ya‘nî (faydasız şeylerle vakti zayi etmek); et-tekzîb; et-tesfîh; et-tenâbiz bi’l-elkāb; et-teşevvuk; et-ta’bîs fî vechi’l-ihvân (kardeşine sert bakmak); et-tefrît; tevehhümü’n-nefs ennehâ alâ bâbi’n-necât; teellüfü’l-havâtiri’r-rediyye; et-tesvîf fi’l-ecel ve’t-tevânî ve tatvîlü’l-emel; (tesvîf: geciktirme, oyalama, erteleme); tezyînü’z-zevâhir; et-temenni’l-menhiyyi anhü (المنهي عنه التمني) / et-temenni’l-mezmûm; et-teressüm bi-resmi’s-salâh zûren (ترسم برسم الصلاح زورا); terkü’l-kesb izhâren li’l-halki; tenâvülü’r-ruhasi (الرخص) bi’t-te’vîlât; et-tesâhül bi-tevâriki’l-gayr (التساهل بتوارك الغير); et-tehevvür; et-tedbîru li’n-nefs (tedbîrü’n-nefs). -ث - es-sersera (gevezelik:الثرثرة); es-sikāletü ale’n-nâs (insanlara yük olmak). -ج - el-cehl; cahdü’l-hakk (gerçeği inkâr etme); el-cidâl ve’l-mirâu; el-cüzü’ bi-gayri hakkin; el-cefâ; el-cevr (zulüm); el-cübn (korkaklık). -ح - el-hırs; el-hikd (nefret, kin); el-hased; el-hümk (aptallık); hubbü’d-dünyâ; hubbü’r-riyâse; hubbu’l-câh; hubbu’ş-şuhret (şöhret); hubbü ifşâü’l-ayb; el-hüznü’d-dâim. -خ – el-hadîatü ve’l-mekri ve’l-gışş; el-hasâsetü (aşağılık olmak); el-hiyâne; hulfü’l-va‘d; el-hurk (الخرق) (rıfkın zıddı); el-hüyelâu; el-havzü (fî menâkıbi’l-kavm): Tenbîh. -د - -ed-duhûlü fî mâ lâ ya‘nî. -ذ - ez-zemm; ez-züll. -ر - er-riyâ; er-rükûn li’l-ağyâri; recâü’l-hayr fî huzûri müşâhedetin (min gayri mülâhazatin en yekûne huzûrühû mânian); rü’yetü’l-fazlı ale’l-akrân; er-ragbetü li-ehli’d-dünyâ. -ز - ez-zûr. -س - sûi’l-hulki; sûi’z-zân; es-siâyetü (sözle iftira atma; bühtân). -ش - eş-şemâtetü (alay); eş-şehvetü’l-hafiyye; eş-şereh; eş-şirkü’l-hafiyy. -ص - suhbetü’l-eşrâr; es-salef (الصلف) (kendini beğenmek, övmek). -ض - ed-dagīne (الضغينة) (kin). -ط - tûlü’l-emel; et-tama‘; et-tiyretü (uğursuzluk); tâatü’n-nisâ fî külli emrin (ve fîmâ hüve min vezâifi gayrihim); talebü’l-ivâzi alet-tâati; et-tâati mea fakdi lezzetihâ (lezzeti kaybedİlmiş itaat). -ظ - zannü’s-sûi; zannü’n-nefs ennehâ fî makāmi’s-sabr ve’l-hâlü ennehâ fî makāmi’ş-şükr; ez-zulm: Tenbîh. -ع - el-acele; el-ücûb; el-avdetü fî gayri’d-dîn. -غ - el-gadabü’l-menhiyy anhü (المنهي عنه الغضب); el-gurûr; el-gaflet; el-gişş; el-gayretü’z-zemîme; el-gadr (vefasızlık). -ف - el-fısk; el-ferehu’l-mezmûm (el-ferehu bi-mâ nehâ anhü); el-fetretü. -ق - el-kasâvet (kasvet); kat‘u’r-rahm; kılletü’l-insâf; el-kabâhat. -ك - el-kibr; küfrânü’n-ni‘me ve küfrânü’l-aşîr; el-keslü’l-mezmûm; kesretü’n-nevm. -ل - el-lecâc (dik kafalı, inatçı); el-levm. -م - el-mudâhene (iki yüzlü, hilekâr, güzel sözlerle aldatma); el-melâhât ve’l-mücâdele ve’l-mümerât (birbirine karşı olmak); mecâlisü’l-eğniyâ (li-ginâihim); el-mîzâhü’l-müfret; el-menni ve’l-ezâ. -ن - en-nifâk; en-niyyetü’l-fâside. -ه - el-hicru li’l-müslim (müslümanla küs durma); hetkü’s-setr (gizlilikleri açığa vurma). -و - el-vukū‘ fi’l-ırzi; el-vukū‘ bi-galebeti’d-dîn; el-vesvesetü. -ي - el-ye’su min rahmetilllâh. Müellif bu bölümden (7. Fasl) sonra usûlü’l-ahlâk başlığıyla filozof ve sûfilerin ana ahlâkî erdemlerini zikreder. Buna göre vr. 204a’daki bu erdemler şunlardır: Usûlü’l-Ahlâkı’l-hamidiyye ve fürûuhâ alâ nehci’l-hakîm(filozof): (Asl): el-Hikme. (Fer‘): Fehm, fıtnat (الفطنة), zihn, zekâ, hıfz, tezekkür, teakkul. (Asl): eş-Şecâa. (Fer‘): Hilm, sebât, ulüv himme, hamiyet, necdet. (Asl): el-İffe. (Fer‘): Haya, rıfk, kanaat, vera‘, hürriyet, sabır, vakar. (Asl): es-Sehâ. (Fer‘): Kerem, îsar, mürüvvet, afv, müsâvât, semâhat, müsâmaha. (Asl): el-Adâle. (Fer‘): Teveddüd, vefâ, sadâkat, ülfet, şefkat, mükâfat, sılatü’r-rahim. Usûlü’l-ahlâkı’z-zemimiyye ve fürûuhâ alâ nehci’l-hakîm(filozof): (Asl): el-Cehl. (Fer‘): Gabâvet, gaflet, bela??, ğalat, şikak, nifâk, küfrân. (Asl): el-Cebn (Korkaklık). (Fer‘): Riya, za‘f (zayıflık), havf, tezellül, temelluk, vehn, dehşet. (Asl): el-Hırs. (Fer‘): Mezellet, meşakkat, hirmân (mahrum etme), şehvet, şereh, sirkat, zinâ. (Asl): el-Buhl. (Fer‘): Hissatü الخسسة ,الجناعة, imsâk, hubbü’d-dünya, hakaret, hile, اليبوسة. (Asl): ez-Zulm. (Fer‘): Sefehat/Sefeh, الوقاحة, اللجاجة ,الايذا ,الايلام, الفادة/القادة؟؟؟؟ ,الاخذ. Hâtime: Bu bölümde müellif yukarıda zikredilen “usûl”leri farklı bir açıdan ele alarak sûfîlerin yaklaşımına yer vermiştir. Buna göre ana ahlâkî erdemler şunlardır: 1-5. Asl: Tevbe, zühd, tevekkül, kanaat, uzlet. 6-10. Asl: Mülâzemetü’z-zikr, Allâh’a yönelme, sabır, murâkabe, rızâ. Müellif son olarak sûfîlerin ahlâka dair terimlerine yer verir: Hıfzü’l-hürmet/saygınlığı koruma: Dört kısımdır. 1. Allâh’ın 2. Resûlünün 3. Müminlerin 4. Tüm inanların saygınlığını koruma. Müminlerin saygınlığını koruma (hıfzu hürmeti’l-müminîn) ise dört “rütbe”dir: 1. Rütbetül-vilâdet. 2. Rütbetül-vilayet. 3. Rütbetül-ilm. 4. Rütbetü’ş-şeyh.
Sınıflama (Ahlâk Alanı Sınıflaması) Felsefî Ahlâk